7 Nisan 2016 Perşembe

Ay Işığı Hikayeleri-I

“Bir varmış bir yokmuş eski zamanların birinde güzeller güzeli bir..”

Aaaa!

Hafif serin, yıldızlı ve sakin bir gece.. Deniz, cam kaplı çalışma odasından sıcak kahvesini zevk alarak yudumlarken bir den kapı sakince açılır. Kapının açıldığını fark eden Deniz camdaki yansımayı takip eder. Yüzünde masum bir tebessüm oluşur ve kahvesinden bir yudum daha alıp yıldızlar fonunda camdaki yansımayı takip etmeye devam eder ve “bööö!” sesi ile yalancı bir korku yaşar. “Böö!” sesi ile Deniz’i korkutmaya çalışan 5 yaşındaki kızı Defne’dir. Deniz elindeki kahve fincanını çalışma masasının üzerine koyar, koyduğu sırada beyaz gömleğinin koluna sıçramış oaln kahve lekesini fark eder ve umursamaz. Eğilip Defne’yi kucaklar. Kısa bir süre şakalaştıktan sonra yavaş adımlarla Defne’nin odasına yol alırlar. Deniz, Defneyi yatağına yatırır. Tam yanından kalkacakken Defne hızlı bir hareketle Deniz’in eline yapışır ve masal okumasını ister. Deniz, gülümseyip önce teklifi reddeder tatlı kızın ısrarlarına dayanamayıp yatağın kenarına oturur ve kafasından uydurmaya çalıştı bir masala klasik girişi ile başlar; “Bir varmış bir yokmuş eski zamanların birinde güzeller güzeli bir..”

Aaaa!

Deniz ve Defne sesle irkilirler. Defne korkudan ağlamaya başlar. Sesin şokuyla ve Defne’nin ağlamasıyla ne yapacağını bilemeyen Deniz bir an için kendine gelir ve önce cama yönelir. Hızlıca etrafı ve daha sonrada evi kolaçan eder. Banyoya yöneldiğinde kapı kolay açılmaz. Kapıyı güçlü bir şekilde itekler. İçeriye girdiğinde kızı Defne banyoda yerde yatmaktadır, kanlar içinde. Hemen eğilip Defneyi kucaklar ve yaşadığı elemle bağırır “Aaaaaa!” Denizin bağırmasıyla beraber Defne kapıyı aralar ve içeriye girer. Deniz neye uğradığını şaşırır. Bir taraftan yerde kanlar içinde yatan kızı diğer yanda kapıyı aralayan kızı.. Hızlıca ikisine de bakar ve bir anda kendisini camın önünde kahvesini yudumlarken bulur. Önce yıldızlara sonra da camdaki yansımasına bakar. Beyaz gömleği kan içindedir. Kot pantolonundaysa yırtıklar vardır. Üzerindeki kanı gören Deniz panikler. Gömleği panikle çıkartır ve banyoya koşmaya başlar. Banyonun kapısı açılmaz. İtekler ve kızını yerde kanlar içinde bulur. Bağırışla kızı Defneye yönelir. Kafasını kaldırdığı zamansa küvetten sarkan bir kadın ayağı görür.  Korku ve tedirginlikle ayağa kalkar. Küvete yönelir, karısının vücudundan ayrılmış başı ve vücuduyla baş başa kalır. Korku ve şaşkınlıkla 3 adım geri atar. O sırada gözü aynadaki yansımasına takılır. Aynada simsiyah giyinmiş elindeki testereyi yalayan biri olarak kendisini görür. Yansıma Deniz, öz Denize bakar ve gülümser. Daha sonra Denize doğru yaklaşır. O sırada irkilip geriye 3-4 adım atar öz Deniz ve ayağı bir şeye takılır. Yere doğru baktığında bunu kanlı bir testere olduğunu görür.

Dıştan bir ses yükselir;

KESSSTTTİİİİK!

*Başladığınız bir masalı mutlaka sonlandırın. Masallara inanın çünkü masallar daima mutlu sonla biter ve daima iyiler kazanır!

Ola ki yıldızlı bir gece de ay ışığını izlerken aklınıza gelirsem melissancak23@gmail.com kadar yakın olacağım size, söz! 

* Bu ilk hikayeydi. Pek iyi olmasa da 'vize zamanı' kontenjanından faydalanmayı umuyorum.  Kendimi yazısız bırakmak istemedim ve dayanamayıp sizinle de paylaştım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder