“Bir varmış bir yokmuş eski zamanların birinde güzeller
güzeli bir..”
Aaaa!
Hafif serin, yıldızlı ve sakin bir gece.. Deniz, cam kaplı
çalışma odasından sıcak kahvesini zevk alarak yudumlarken bir den kapı sakince
açılır. Kapının açıldığını fark eden Deniz camdaki yansımayı takip eder.
Yüzünde masum bir tebessüm oluşur ve kahvesinden bir yudum daha alıp yıldızlar
fonunda camdaki yansımayı takip etmeye devam eder ve “bööö!” sesi ile yalancı
bir korku yaşar. “Böö!” sesi ile Deniz’i korkutmaya çalışan 5 yaşındaki kızı
Defne’dir. Deniz elindeki kahve fincanını çalışma masasının üzerine koyar,
koyduğu sırada beyaz gömleğinin koluna sıçramış oaln kahve lekesini fark eder
ve umursamaz. Eğilip Defne’yi kucaklar. Kısa bir süre şakalaştıktan sonra yavaş
adımlarla Defne’nin odasına yol alırlar. Deniz, Defneyi yatağına yatırır. Tam
yanından kalkacakken Defne hızlı bir hareketle Deniz’in eline yapışır ve masal
okumasını ister. Deniz, gülümseyip önce teklifi reddeder tatlı kızın
ısrarlarına dayanamayıp yatağın kenarına oturur ve kafasından uydurmaya çalıştı
bir masala klasik girişi ile başlar; “Bir varmış bir yokmuş eski zamanların
birinde güzeller güzeli bir..”
Aaaa!
Deniz ve Defne sesle irkilirler. Defne korkudan ağlamaya
başlar. Sesin şokuyla ve Defne’nin ağlamasıyla ne yapacağını bilemeyen Deniz
bir an için kendine gelir ve önce cama yönelir. Hızlıca etrafı ve daha sonrada
evi kolaçan eder. Banyoya yöneldiğinde kapı kolay açılmaz. Kapıyı güçlü bir
şekilde itekler. İçeriye girdiğinde kızı Defne banyoda yerde yatmaktadır,
kanlar içinde. Hemen eğilip Defneyi kucaklar ve yaşadığı elemle bağırır “Aaaaaa!”
Denizin bağırmasıyla beraber Defne kapıyı aralar ve içeriye girer. Deniz neye
uğradığını şaşırır. Bir taraftan yerde kanlar içinde yatan kızı diğer yanda
kapıyı aralayan kızı.. Hızlıca ikisine de bakar ve bir anda kendisini camın
önünde kahvesini yudumlarken bulur. Önce yıldızlara sonra da camdaki yansımasına
bakar. Beyaz gömleği kan içindedir. Kot pantolonundaysa yırtıklar vardır.
Üzerindeki kanı gören Deniz panikler. Gömleği panikle çıkartır ve banyoya
koşmaya başlar. Banyonun kapısı açılmaz. İtekler ve kızını yerde kanlar içinde
bulur. Bağırışla kızı Defneye yönelir. Kafasını kaldırdığı zamansa küvetten
sarkan bir kadın ayağı görür. Korku ve
tedirginlikle ayağa kalkar. Küvete yönelir, karısının vücudundan ayrılmış başı
ve vücuduyla baş başa kalır. Korku ve şaşkınlıkla 3 adım geri atar. O sırada
gözü aynadaki yansımasına takılır. Aynada simsiyah giyinmiş elindeki testereyi
yalayan biri olarak kendisini görür. Yansıma Deniz, öz Denize bakar ve
gülümser. Daha sonra Denize doğru yaklaşır. O sırada irkilip geriye 3-4 adım
atar öz Deniz ve ayağı bir şeye takılır. Yere doğru baktığında bunu kanlı bir
testere olduğunu görür.
Dıştan bir ses yükselir;
KESSSTTTİİİİK!
*Başladığınız bir masalı mutlaka sonlandırın. Masallara inanın çünkü masallar daima mutlu sonla biter ve daima iyiler kazanır!
Ola ki yıldızlı bir gece de ay ışığını izlerken aklınıza gelirsem melissancak23@gmail.com kadar yakın olacağım size, söz!
* Bu ilk hikayeydi. Pek iyi olmasa da 'vize zamanı' kontenjanından faydalanmayı umuyorum. Kendimi yazısız bırakmak istemedim ve dayanamayıp sizinle de paylaştım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder