6 Ocak 2020 Pazartesi

p => q


Merhaba,

Yeniden,

Hem de merhabaların en içteni ile..

                Paylaşamayınca değeri azalıyormuş anıların. Ayrı kaldığımız süreçte bunu anladım. Özledim, hem de çok! Birlikte olduğumuzda daha mutlu olduğumu fark ettim, hayata daha sıkı tutunduğumu.. Daha fazla güldüğümü fark ettim. Şimdi yine birlikteyiz. Bakalım nereye sürükleneceğiz? İsmimin önündeki bütün sıfatları yıkarak, onlara boyun eğmeden;
yeniden;

MERHABA!

                Dışarıda dün geceden beri devam eden bir yağmur var. İflah olmaz bir duygusal olarak bu yağmuru betimlemenin 1001 farklı şeklini aklıma getirmişken en sadesini seçtim. Yağmur. Bu kadar işte.
                Ayrı kaldığımız süreçte; yeni insanlarla tanışıp yeni yerler gördüm. Kalabalık masalarda uzun samimiyetsiz sohbetler ettim. Saatlerce sosyal medyaya bakıp vakit öldürdüm. Sonra dönüp arkama bakmadan, her şeyin aynı olacağı bilinci ile (içimde söndüremediğim umudum ile) yeni yıl hedefleri belirledim. Sanırım geçtiğimiz bir yıl içerisinde büyüdüm. Senin gibi, herkes gibi.. Birbirimizden bir farkımız olmadan.

                Geçen gün aslında bu yazısının bir yerde sebebi olan güzel bir arkadaşımla ‘dertler’ üzerine sohbet ediyordum. Dertler derken dertlerimiz değil somut olarak, onları algılayış şekillerimiz filan. Sıkıcı şeyler yani.  Fakat havalı bir cümle dizisi kurdum. Dedim ki; Büyümek aslında bizim Evrensel Kümemiz. Nasıl ki her küme evrensel kümenin elemanıdır, evrensel küme her kümeyi kapsar fakat her küme evrensel kümeyi kapsamaz, o hesap. Evrensel kümemiz genişledikçe, kapsadığı küme sayısı da artıyor. Bunun sonu yok. Ama kabullenmenin önemli olduğunu düşünüyorum bu noktada.
En basit matematiksel işlemlerin bile etkisiz elemanı varken; boş yere hesap yapıp vakit kaybetmek yerine; belki de en büyük yeni yıl hedefi etkisiz elemanları işleme dahil etmemek olacaktır.
X, Y, Z bilinmeyenleri ile denklemler kurup işlemler yapıp sonucu yine X,Y,Z’ye bağlıyorsak eğer, bu döngüde farkında olmamız gereken birtakım  şeyler olmalı değil mi? Bu ağdalı dil için üzgünüm. Bir matematikçi okusa muhtelemen eleştireceği, yanlış bulacağı, kendince yorumlayacağı noktalar olacaktır elbette. Fakat dikkat etmemiz gereken onda yer alan düşünme, analiz etme ve sorgulama becerisi. Bunu hayatımıza entegre edecek olursak; 
5! Nedir; 1’den 5’e kadar olan sayıların çarpımı. Yani; 1x2x3x4x5. Aynı şekilde 3! de; 1x2x3. Peki n! ne? 1’den n’e kadar olan sayıların çarpımı değil mi. Yani 1x2x3x….xn. 
Bugün bu yazısı okuyan n’e yani sana selam olsun! Dertlerinin, çözümlerinin, hayallerinin, kazançlarının, kaybedişlerinin çarpımı olan n’e yani sana bin selam! 0! Bile (tartışmalı da olsa) 1 iken; kendine haksızlık ettiğini, hayal ettiğin hayatın bu olmadığını(...) düşünüyor musun? O zaman hoş geldin! Biz de bunlara çözüm aramaya çalışıyoruz bir süredir.
                Şimdi koltuklarını dik, pencerelerini açık, masalarını kapalı hale getir. 
Acil çıkışlarda seyahat eden yolcularımızın, olağanüstü bir durum yaşandığında bu çıkışları açarak tahliyede bize yardımcı olmaları beklenmektedir. Bu sorumluluğu kabul etmeyen yolcularımızın derhal kabin ekibine bilgi vererek; derhal yerlerini değiştirmeleri gerekmektedir.
Cabin crew, slides armed and cross check, please.